Küba Kuzey Karayipler'de Karayip Denizi, Meksika Körfezi ve Atlantik Okyanusu'nun kesiştiği yerde bulunur.
__________________________________________________________________________________________
Başkent: Havana
Para Birimi: Küba Pesosu
Yüzölçümü: 110.860 km²
Saat Farkı: - 5
Komşuları: ABD.
__________________________________________________________________________________________
Küba Diplomatik Birimler
Ankara Büyükelçiliği
Şölen Sok. No: 8, Çankaya 06650, Ankara
Telefon: 442 89 70 – 71
Faks: 441 40 07
Çalışma Saatleri: Pazartesi-Cuma: 09:00 – 16:00
Yiyecek - İçecek
Etrafını çeviren denizlerden dolayı oldukça zengin bir deniz ürünleri mutfağı vardır. İspanyol ve Afrika-Karayip karışımı etkileri barındıran, ağırlıklı olarak pirinç, fasülye, tavuk ve domuz barındıran yemekler bulunur. Taze sebze ise azdır, baharatlar ise nadirdir. En gözde yemeklerden biri küçük lokantalarda bulunan ıstakoz yemeğidir. Kamu yönetiminde bulunan lokantalarda ise servis çok ağır ve sıradan olabilir.
Ulusal Spesiyaller:
- Tavuk ve siyah fasülye ile yapılan bir çorba
- Siyah fasülye ve pirinç yemeği
- Fırında patates ile servis edilen pirinçli tavuk veya domuz
- Fırınlanmış veya kızarmış sinirotu
- Genelde et veya peynir ile yapılan omletler
Ulusal İçecekler:
- Küba kahvesi (çok serttir)
- Küba birası (tatlı ve hafiftir)
- Rom ile yapılan kokteyller
Yasal İçki İçme Yaşı: Herhangi bir yaş sınırı yoktur ancak alkollü içki satın almak için en azından 16 yaşından gün almış olmak gerekir.
Bahşiş: % 10 bahşiş hoş karşılanır.
Gece Hayatı
Havana, kısa süreli kalanlar için gece hayatı açısından sadece buzdağının üzerinde kalan kısma sahiptir. Orta ölçekli barlarda bile, Küba klasiklerini çalan canlı müzik grupları bulunur. Salsa eşliğinde, şişelerce Varadero romu tüketilir. Dünyaca ünlü Tropicana gece klübü, açıkhava kabareleri sunar. Kıyı kesiminde yer alan tatil mekanlarında, turneye çıkmış gruplar izlenebilir.
Tiyatro, opera ve bale yıl boyu Havana'da izlenebilir ve fiyatları çok ucuzdur. Sinemalardaki filmler İspanyolca olmasına rağmen altyazılıdır.
Santiago de Cuba, salsanın doğum yeridir, düzenli canlı gösteriler olur. Sahil kesimlerindeki turistik yerlerde, Havana'daki benzerlerinden aşağı kalmaz.
Varadero ise daha küçük ve gelişmekte olan bir merkez olduğundan, eğlence hayatı da henüz tam olarak canlanmamıştır.
Alışveriş
Küba'da alışveriş olanakları kısıtlıdır. Eski Havana'da ile bazı büyük otellerde birkaç tane küls mağaza mevcuttur. Bazı vergisiz ürünler olmasına rağmen genelde bu ürünler pek bulunmaz.
Puro: Küba'da dünyanın en ünlü puroları üretilmektedir. Havana'daki fabrikalardan, süslü kutuları ile satın almak mümkündür. Sokaklardan ya da diğer mağazalardan satın almak biraz riskli olabilir çünkü bunlar orijinal olmayabilir.
Rom: Santiago de Cuba Bacardi tarzı içkilerin merkezi iken, bugün Havana Club en ünlü Küba romlarını üretmektedir. Rom uzmanları ise Varadero'yu daha çok tercih ederler.
Hatıra ve hediyelik Eşya: Her yerde Che Guavera ürünleri bulunur. Başkentte ince seramik vey cam şişelerde parfümler satın alınabilir.
Alışveriş Saatleri
Paazartesi-Cumartesi günleri arası 09:00-17:00 saatleri arasında, Pazar günleri ise 09:00-12:00 saatlerinda açıktır.
Ada, etrafındaki sular tarafından ılıklaştırılmış bir tropikal iklime sahiptir. Aynı zamanda Karayip Denizi'nin sıcak suları ve adanın Meksika Körfezi'nin karşısında olması adayı kasırgalara açık hale getirmiştir.
Yengeç Dönencesi'nin hemen başında ve Meksika Körfezi'nin girişinde yer alır. Ülkenin ikinci büyük adası Juventud adasıdır. En yüksek noktası Turquino Doruğu'dur (2005 m).
Yıllık ortalama sıcaklık 26 C'dir. İki mevsimle belirlenen yarı tropikal bir iklime sahiptir. Eylül - Ekim ayları arasında görülen kasırgalar bazen büyük yıkımlara yol açmaktadır. Kıyılarının toplam uzunluğu 3735 km olup, Guantanamo Koyu'ndaki Amerika Birleşik Devletleri deniz üssüyle 29 km'lik kara sınırı vardır.
Küba yerlileri; Küba'nın ilk sakinleri Güney Amerika'dan adaya gelen Guanahatabey ve Kiboni Yerlileriydi. Adaya daha sonra yerleşen Taynolar (Antil Aravakları) çömlek ve alet yapımında belirli bir düzeye ulaşmış tarımcı ve barışçıl bir halktı. İspanyolların adada ilk koloniyi kurduğu sırada çoğunluğunu Taynoların oluşturduğu Yerlilerin sayısı 80-100 bin dolayındaydı.
Kristof Kolomb'un birinci yolculuğunda keşfederek (Ekim 1492) İspanyol toprağı ilan ettiği Küba'da ilk kalıcı yerleşim 1511'de kuruldu. Sömürgecilerin baskısı, salgın hastalıklar, açlık ve göçler yerli nüfusunu beş bine kadar düşürdü. 18. yy' a girilirken bölgede sağlanan barış ve düzenle birlikte sömürgenin nüfusu 50 bine ulaştı. İspanya'dan düzenli gemi seferlerinin başlaması Havana'nın ticari ve stratejik önemini artırdı. Bu arada hayvancılığın, tütün ve şekerkamışı üretiminin artırılması ve işgücü için Afrika'dan çok sayıda köle getirilmesi adada köklü bir değişim yarattı. 1865'te köle ticaretinin sona ermesiyle ortaya çıkan işgücü açığını kapatmak için adaya sözleşmeli işçi olarak Meksika yerlileri ve Çinliler getirilmeye başladı.
19. yy'ın sonlarından itibaren İspanya'nın şeker üretimi ve ihracatı için gerekli işgücü, sermaye, makine, teknik beceri, ve pazarları sağlamada yetersiz kalması Küba'yla olan siyasi ve iktisadi bağlarının giderek zayıflamasına yol açtı. Bu ortamda ABD'li işadamları şeker üretiminde ve ticaretinde güç kazanmaya başladı. İspanyolların adada gelişen özerklik talebine ödün vermemesi ve vergileri daha da artırması, On Yıl Savaşı'nın (1868 - 1878) başlamasına neden oldu. Sonunda İspanya Zanjon Sözleşmesi'yle (1878) siyasal ve ekonomik reformlar yapmaya söz verdi.Adada sağlanan barış ortamı ekonomik bunalımın derinleşmesi yüzünden uzun süreli olamadı.
1895'te sürgündeki Kübalı şair ve gazeteci Jose Marti'nin sürgündeki siyasi örgütleri biraraya getirmesiyle gerilla taktiklerine dayanan bir bağımsızlık savaşı başladı. Buna karşı İspanya adaya 200 bin asker çıkardı. Savaş ortamının adadaki şeker üretimini durma noktasına getirmesi üzerine ada ekonomisinde etkin durumda olan Amerika Birleşik Devletleri'nin Havana limanında demirli Maine Gemisi'nin batırılmasını bahane ederek İspanya'ya savaş açmasına neden oldu.
İspanya'nın İspanyol - Amerikan Savaşı (1898) sonunda yenilmesinin ardından imzalanan Paris Antlaşması çerçevesinde öngörülen Küba'nın bağımsızlığı 1 Ocak 1899'da Amerika Birleşik Devletleri işgali altında yürürlüğe girdi. Küba Devleti'nin siyasal ve ekonomik çerçevesini belirleyici önlemler alan Amerika Birleşik Devletleri, Küba'nın iç ve dış ilişkilerinde söz sahibi olma ve Guantanamo Koyu'nda bir deniz üssü kurma hakkını aldıktan sonra birliklerini adadan çekti. (1901) İkinci Amerika Birleşik Devletleri müdahalesinden (1909) sonra seçimleri kazanan liberallerin adayı Jose Miguel Gomez döneminde rüşvet, yolsuzluk ve sosyal adaletsizlik üzerine kurulu bir yönetim biçiminin yolunu açtı. Özellikle Afrika kökenli kübalıların siyasal haklar ve daha iyi iş olanakları için giriştiği eylemler sert biçimde bastırıldı. Gomez'le birlikte örtülü bir diktatörlüğe dönüşen cumhurbaşkanlığı çoğu kez hileli seçimler ve askeri baskı yoluyla ele geçirilen bir makam durumuna geldi. 1933'te Amerika Birleşik Devletleri'nin desteğiyle Gerardo Machado'yu deviren Fulgencio Batista, en ünlü diktatör olarak uzun yıllar Küba yönetimine damgasını vurdu. Batista zamanında tarım ve hayvacılığın yanı sıra turizm ve kumarhane işletmeciliği de önemli bir gelir kaynağı haline geldi. Buna karşı işsizlik oranın yükselmesi, nüfusun büyük çoğunluğunun yoksulluk içinde kalması ve ekonominin giderek daha da dışa bağlanması Batista yönetimine karşı etkin bir muhalefetin doğmasına yol açtı.
1950'lerde diktatörlüğü hedef alan gruplardan birine liderlik eden Fidel Castro, Moncada Kışlası'na düzenlediği başarısız bir baskından (1953) dolayı bir süre hapis yattı. Daha sonra Meksika'ya giden Castro 1955'te 26 Temmuz Hareketi'ni başlattı. Arjantinli devrimci Che Guevara'nın da yer aldığı örgütün Aralık 1956'da Küba'da başlattığı gerilla hareketi, zamanla öteki gruplardan da destek alarak Batista'ya bağlı birliklere önemli darbeler indirdi. 1 Ocak 1959'da diktatör Fulgencio Batista'nın Küba'yı terketmesinin ardından Castro'ya bağlı bin kişilik bir kuvvetin Havana'ya girmesiyle yeni bir yönetim başladı.
İktidara geldikten sonra köklü toprak reformu gibi adımlarla geniş bir kesimin desteğini kazanan Fidel Castro, ittifak kurduğu Küba Sosyalist Halk Partisi ile birlikte yönetime ağırlığını koydu. Toprak kamulaştırmalarından zarar gören Amerika Birleşik Devletleri şirketlerinin baskısıyla Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin uygulamaya başladığı iktisadi ambargo ve bunu izleyen Domuzlar Körfezi Çıkartması, Castro'nun SSCB ile yakın bir ilişkiye girerek sosyalist bir çizgiye yönelmesini hızlandırdı.
1970'lerde ekonomide başlayan düzelme ile birlikte parti ve devlet istikrarlı bir yapıya kavuşturuldu. Bu arada Castro'nun yönetimdeki etkinliğide pekiştirildi. 1979 - 1982 arasında Bağlantısızlar Hareketi'nın dönem başkanlığını yürüten Küba'nın SSCB ile olan ilişkileri doğrultusunda Angola ve Etiyopya'ya asker göndermesi, bağlantısız bir ülke olan Afganistan'ın SSCB tarafından işgal edilmesine tepkisiz kalması Üçüncü Dünya'da bazı tepkilerle karşılaşmasına yol açtı. 1980'de Kübalı rejim muhaliflerine Amerika Birleşik Devletleri'ye gitme izninin verilmesinden sonra göç eden 120 bin Kübalı arasında adi suçluların ve akıl hastalarının bulunması ve Amerika Birleşik Devletleri'nin Grenada'ya müdahalesi iki ülke arasındaki ilişkileri daha da gerginleştirdi. 1990'da Doğu Bloku'nu saran değişim dalgası siyasi olarak Küba'yı etkilemedi.
Soğuk Savaş sonrasında kesilen Sovyet yardımı yüzünden iktisadi bir açmaza sürüklenen Küba, turizm yatırımlarına yöneldi ve kısıtlı da olsa özel yatırımlara izin verildi. Yine bu dönemde Amerika Birleşik Devletleri ile olan ilişkilerde kısıtlı bir iyileşme görüldü. 1990'ların sonlarından itibaren Çin Halk Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği'ne yakınlaşan Küba, Latin Amerika'da da (özellikle Venezuela ve Bolivya) yeni müttefikler buldu. 31 Temmuz 2006'da Fidel Castro başkanlik görevlerini geçici olarak kardeşi Raul Castro'ya devretti ve koltuğunu bıraktı. Küba,devrim sonrasında hızlı bir yapılanma dönemi geçirmiş ve Batista rejiminde halk bile doktor bulamazken,1959 sonrasında halkın doktor bulabilmesinin yanında birçok ülkeye uluslararası mutabakatlar çerçevesinde doktorlar gönderilmektedir. Bu durum Küba'nın 49 yıl içerisinde aldığı yolu gösterir.
Küba bugün Latin Amerika'nın politik olarak en öne çıkan ve sözü geçen ülkelerinden biridir.
Havana
Havana Küba'nın başkentidir. Küba'nın hem de Karayipler'in en büyük şehridir. Geçim kaynağı başta puro, şeker kamışı ve mısırdır. Havana ayrıca bir turizm kentidir. Kentte ilkbahar aylarında hızı 200 km hıza ulaşan kasırgalar görülür.
Halkı,kültürü ve gelenekleri bölge yerlileri Taíno ve Ciboney ulusları, İspanyol sömürgeciliği, Afrikalı kölelerin gelişi ve Amerika Birleşik Devletleri'yle ilişkileri gibi pek çok değişik kaynaktan gelir.
Camagüey
Camagüey, Küba'nın ortadoğu kesiminde il.
Yönetim merkezi Camagüey kenti dışında Nuevitas ve Florida diğer büyük kentleridir. Kuzeyde Atlas Okyanusu, batıda Ciego de Avila, doğuda Las Tunas illeri, güneyde de Karayip Deniziyle çevrilidir. 1879'da Puerto Principe olarak kurulmuş, 1976'da Ciego de Avila ili Camagüey ilinden ayrılmıştır.
Sığır yetiştiriciliği ve şekerkamışı ekimi temel ekonomik uğraşlardandır. Güney kıyısı açıklarındaki Jardines de la Reina (Kraliçenin Bahçeleri) kumluk adalarının doğu yarısı il sınırları içindedir ve turizm açısından potansiyeli büyüktür.